Eğri Oturanlarla Doğrular Üzerine Bir Konuşma


Genel geçer yargılar hiç tarzım değil.
Sırf toplum onu doğru buldu diye ben o doğruya ayak uydurmak zorunda değilim.
Psikoloji derslerinde hep gördük. Doğru nedir? Bu yanlış mıdır şu yanlış mıdır? Ve genel geçer olarak yapılan "doğru" tanımına uymayan her şey doğru değildi. Oysa; kime göre doğru? Ya da neye göre doğru?
Oysa o doğru olmayan çoğu şey aslında bana göre "doğruydu”. O zaman bu doğruya göre ben mi çok anormaldim? Yoksa çevremdeki çoğunluk mu anormaldi ve aslında ben normaldim? Bunun cevabını kim verebilir benden başka?


Belki de bu yüzden psikoloji okumadığıma o kadar da pişman değilim şuan. Çünkü her bireye göre değişen durumların fazlalıkta olduğu bir sosyal bilim dalında bile kesin yargılar var. Oysaki konumuz insan ve insan ruhundaki değişimler. Nasıl kesin yargılar koyabilirsin ki? Şuan bana ak gelen ilerde kara olabilir. Ki bu söylediğim sadece benim görüşlerimle ilintili.

Sırf toplumdan dışlandığını düşündüğü için psikolojik buhranlar yaşayan binlerce insan var. Şimdi ona kalkıp da; a kardeşim sen kendi doğruların yaşıyorsun yaptıkların, yaşadıkların senin, kimsenin yargıları seni ırgalamamalı diyemezsin ki. Bu inancı içimize yerleştiren toplum, bu sıkıntıyı yaşamamıza müsaade ediyor kendi çıkmazlarında ezilip bükülerek.

Sonra yok sırmış, yok çekim yasasıymış arayıp duruyoruz o gerçek hayatı. Âmâ dur dur o da genel geçer. Şöyle özgün bir istek yok kimsenin ağzında. Ya da var ama o kadar pasif ki hayata karşı onu söylemekten bile çekiniyor insanımız. Ve mahkum olduğu yaşamda kendini mutlu sanıp özgün fikirleri acımasızca suçlayabiliyor bu anti cesur yürek.

Sonra kendi doğrularıyla hayatını yaşayan sıradan, normal bir vatandaş gördüğünde; aa şuna bak çılgın, ne hoş, keşke ben de öyle olabilsem diye iç geçiriyor. Ya da onu bile yapamayıp sadece bu normali filmlerde izlemekle yetiniyor.

Oysa hepimiz kendimize göre normaliz. Ve kimin ne kadar normal olduğu ya da bize göre ne kadar anormal olduğu kimseyi ilgilendirmiyor. Sadece kendimden sorumluyum. Sen de öyle. Ve o da öyle.

Çekinmeden ifade ediyorum ki, sırt üstü yatıp yüzmeye çalışan küçük kaplumbağam ne kadar normalse, ben de kendime göre o kadar normalim! Sen de öyle, o da öyle.


Yorumlar