Ben Bir Alışveriş Bağımlısıyım
Telefona
gün içinde onlarca mesaj ve bildirim geliyor. Whatsapp mesajları, instagram
bildirimleri, banka ve kurumlardan gelen kampanya mesajları, görüntülü
aramalar, bu liste uzar gider. O an önemli bir işim varsa eğer, her türlü
bildirime gözümü kapatabiliyorum. Biri hariç: “favorilediğiniz ürün %25
indirime girdi!” işte o an tüm dikkatim oraya gidiyor ve kendimi satın al
butonuna basarken buluyorum. Kendi isteklerimi yapmak konusunda özgür hissetsem
de, bir influencer “linke tıkla” dediğinde kendimi o linkin içindeki ürünleri
seçerken buluyorum. Bazılarını da favorilere alıyorum. Sonra yaşamayı
öngördüğüm bir kriz anında beni rahatlatsın diye.
Bir
bağımlı olmak, içinde olan için önce çok rahatlatıcı sonra ise aşırı derecede
keyifsiz bir şey olabilir. Çeşitli bağımlılıklarınız olabilir. İlk akla gelen
alkol, sigara ve kumar olsa da, oyun bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı, ekran
bağımlılığı, yeme bağımlılığı hatta bazen bir insana bağımlılık uzun vadede son
derece toksik bir durum haline gelebiliyor.
Önce
bir duygusal boşluk, ardından duygusal boşluğu o her ne ise onunla kapatmakla
başlıyor her şey. Benimki de öyle başladı. Evde bitmek bilmeyen kavgalar, son
derece yalnız ve değersiz hissettiğim aylardan sonra bir influencer’ın “Ben
kullanıyorum hayat kalitem arttı, siz de kullanın siz de bambaşka biri olun.” alt
mesajı ile önerdiği ürünü, kapıyı çalıp bir paket içerisinde size sunan kargo
görevlisinden almak bana çok ama çok iyi geldi. Paketi açarken içindekinin ne
olduğunu bildiğin halde acaba ne çıkacak merakı, ürünü eline almak ve somut
olarak bunlar için hiç para vermemiş olmak düşüncesi beni cezbetti. Önce haftada
bir defa gelen kargo en sonunda ger gün gelmeye başladı. Beni tanıdılar. Evde yoksam
bahçeye bırakırlar, kod lazımsa mesaj atmamı isterler. Onlar beni tanıdı, ben
onları. Kemal uyurken hangisi gelir, hangi kargo saat kaçta teslimat yapar en
az onların operasyon elemanları kadar bilgi sahibi oldum.
Bunların
hepsi duygusal açlığımın eseriydi. Dışarı çıkıp gönlümce gezemiyordum ama
dolabım giyemeyeceğim kıyafetlerle dolmaya başlamıştı. Karnım tok olsa da
dışardan yemek söylemek istiyordum. Kemal’in artık okumaya yetişemeyeceğimiz
kadar çok kitabı, oynamaya sıra gelmeyecek kadar oyuncağı birikmeye başlamıştı.
İşin içinden çıkamadığım noktada hediye almaya başladım. Arkadaşlara, yeğenlere,
eşe, dosta…
Ancak
bir noktada artık bu beni rahatsız etmeye başladı. Farkına vardım ve
kabullendim. Tabi hiçbir bağımlılık farkına varıp kabullendiğin anda sona
ermiyor. Ama bağımlı olduğunu kabul etmek önemli bir adım. Kendime 2023 yılı
için bir hedef koydum. Bu sene alışverişlerimi minimuma indirmeye karar verdim.
Ne kadar indirim olursa olsun almayacağım. Duygularımı sağaltmanın ve içimdeki
o boşluğu doldurmanın başka yollarını arıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder